Aslan
YAZAR: WLADIMIR BARTOL 
KİTAP: ALAMUT
PUAN :  6/10






Hassan Sabbah'ın hikayesini anlatan bu kitap 1938 yılında Sloven yazar Wladimir Bartol tarafından kaleme alınmış.Kitabın ana karakteri olan Hassan Sabbah tarihin bilinen en eski suikast timini var eden kişi olarak geçiyor.Hassan Sabbah yaşadığı bazı olayların neticesinde şeytanıyla yaptığı sohbetin ardından o dönemin insanına nasıl hükmedebileceğini,onlara her istediğini korkuyla nasıl yaptırtabileceğini bu kitabın içerisinde bulacağız.
     Kitabın 1938 yılında yayınlanmış olmasına rağmen gayet akıcı bir dili mevcut.İyi kurgulanmış olaylar dahilinde ilerliyor kitap,bu yüzden de okurken pek sıkılmıyorsunuz.Yazar kitabın içerisinde neredeyse en ince ayrıntıya kadar değinmiş.Hassan Sabbah karakterine karşı zaafı olduğundan bu kitabı yazdığını söyleyemem.Kitabın sonlarına doğru yaklaştıkça Hassan Sabbah'ı değil,Ömer Hayyam'ın bu hikayede masum olan taraf olduğu kanısını bizlere nakşetmek istemiş yazar.Ama bunun yazarın kendi düşüncelerinden öte geçmeyeceğini belirtmekte fayda var.Hassan Sabbah bütün bu akıl oyunlarını,şeytani fikirlerini,insanları kullanışının sebebi olarak Ömer Hayyam'ı işaret ediyor.Kitabın içerisinde Ömer Hayyam ve Hassan Sabbah'ın birbirleri hakkındaki fikirleri ve düşüncelerinin anlatıldığı kısımları tek seferde okuyup geçmeden tekrar tekrar okumakta fayda var.
    Kitabın içerisinde en can alıcı kısım,Hassan Sabbah'ın Hz.Muhammed ile ilgili cümlelerinin olduğu yerler.Kitap tarihi kurgu niteliği taşıdığından bu sözlerin Hassan Sabbah'a ait olmadığını,yazarın Hassan Sabbah'ın karakteri,yaptıkları ve görünen Hassan Sabbah'a karşı içinde oluşan öfkeden gelen cümleler olduğu kanısındayım.Şayet bu kitapta çeviri hatası yoksa birkaç sene içerisinde ufak ufak bütün sitelerden satışı ya yasaklanacaktır,ya da yeni baskıların yapılmasını müsaade edilmeyecektir.Kitabı okuma düşünceniz var ise hali hazırda kitabın baskıları varken okumanızı öneririm...



Aslan
İNSAN İSTERSE
AZMİN ZAFERİ ÖYKÜLER:1


Kaderin bir cilvesi midir kaybetmek?Kazananlar hep mi şanslıdır?Kaybedenler hep mi bahtsız?
Yoksa Kazanmak ve kaybetmek kavramlarının içini dolduran bizler miyiz?Yoksa siz hayatınız boyunca hiçbir alanda tek birkez dahi kazanamadınız mı?Eminim hepiniz şöyle bi bakınca mazinize muhakkak kazanmayı istediğiniz şeyi kazandığınız olmuştur.O günden sonra siz bir daha kazanamadınız mı?Ya da siz o günden sonra daimi kazananlar kulübüne mi katıldınız?Sahi kazanmak istemediğinizden miydi hep kaybedişleriniz?Yoksa kazanmanın içerisini dolduran her ne varsa yapmadığınızdan mı...

    Tam da bu kısımda bu kitap giriyor devreye.Sizlere kazanmayı ,kazananlar üzerinden anlatmayı seçerek.Kazananları bulacaksınız bu kitapda.Nasıl kazandıklarını,kazanmaya giden o meşakkatli yolda nelerle uğraştıklarını,alın terlerini,hedefe giden yollarını nasıl çizdiklerini ,istediklerini elde etmenin aslında nasıl olabileceğini anlatıyor sizlere.Kitabın içerisinde öyle gerçek anılar var ki,okudukça şaşırıyorsunuz,okudukça kendinize bakıyorsunuz.Ve ister istemez şu soruyu yöneltiyorsunuz kendinize;Ben kaybetmeyi mi seçtim yoksa kaybetmemek için elimden geleni yapmayı mı unuttum?


   Kitabın konsept danışmanlığını Mümin Sekman yapıyor.Akıcı bir dil kullanılmış .Hikayeler arasındaki bağlantı gerçekten iyi aktarılmış okura.Okuduğunuzda okuduğunuza sizi pişman etmeyecek nadir kitaplardan....