Mar
29
Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için
teşekkür ederim Ertürk Bey.Yeni kitabınız 'Agafya' gerçekten özenle
hazırlanmış harika bir kitaptı.Size ve Agafya'ya dair cevabını merak ettiğim
sorularıma müsaadenizle hemen geçmek istiyorum;
-İlk sorumu Agafya'ya ayırmak istiyorum.
Agafya, sizin ikinci kitabınız. Agafya’yı yazma sürecinizden bize biraz bahseder
misiniz? Nasıl gelişti? Ne kadar sürede tamamlandı?
√ Evet, daha önce Ateş,
Güneş ve Ada isimli bir kitabım var. Benim için önemli bir kitaptı.
Biliyorsunuz her ilk kitap yazardan en çok iz taşıyan kitaptır. Ateş, Güneş ve
Ada'da öyle kendi hayatımdan yola çıkıp genç bir erkeğin hayata, aileye,
eğitime, kadınlara, sekse, arkadaşlığa bakışını en içten en samimi en cesur
şekilde açıklayan bir kitaptı. Agafya ise gerçek bir olaydan yola çıkılarak
kaleme alındı. Aynı dönem biliyorsunuz şu sıralar Kıvanç Tatlıtuğ'un
oynadığı ‘Kurt Seyit ve Şura’ dizisinde anlatılan dönem. 1917’de Rusya'daki
devrimden kaçan asilzadeler ve zenginler... İşgal altındaki İstanbul'un yolunu
tutarlar. İstanbul'un tüm eğlence hayatını kısa sürede değiştirdiler. İşte
böyle bir ortamda yaşanan bir aşk, cinayetler ve bence Türkçe’deki en erotik
sahneler... Yazma sürecine gelince, ben uzun yıllardır yakın Türkiye tarihiyle
hobi olarak ilgileniyordum. Yıllar önce Beyaz Ruslarla ilgili bir şey
okumuştum, sonra bununla ilgili elime geçenleri toplamaya başladım.Aslında
belgesel olarak başlamıştım, tabii yayıncı olduğum için, dedim ki belgesel
olarak kimse okumaz... Agafya ile Tegami'nin hikâyesini buldum ve oradan
ilerleyerek yarı kurgu yarı gerçek Agafya kitabı ortaya çıktı. 2 yılda yazma süresi
tuttu..
-Kitabınız gerçekten güzeldi,
üzerinde uzun emekler olduğunu her satırında hissederek okudum. Kitap
bittiğinde 'Son Söz' kısmında ilginç bir ifade vardı. 'Kitapta adı geçen birçok
kişi, birçok olay gerçektir ama elbette bazıları hayal ürünüdür.' Bu söze
binayen kitabınıza ismini de veren 'Agafya' için gerçek kişi diyebilir miyiz?
Bu cümlenizin sırlarını biraz aralamak ister misiniz?
√ Aslında hikâye
yaşanmış bir hikâye dediğim gibi, kitabın içindeki tarihsel verilerinde hepsi
gerçek. Ama kahramanımızın asıl adı Nataşa. Ülkemizde bu isim biraz farklı
algılandığı için ismini değiştirmek zorunda kaldım. Tegami'de gerçek ama
Anton karakterini ben uydurdum. Romanın asıl kahramanını.
-Siz yazar kimliğinizin yanında, aynı
zamanda Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmenisiniz. Ve hayatınızı kitaba
adamış birisiniz. Türkiye’de var olan yazarlar sizin pencerenizden bakıldığında
Avrupa ile kıyasla hangi seviyede?
√ Aslında artık Türkiye,
Avrupa, Dünya gibi ayrımlar kalmadı. Dediğim gibi benim ömrüm kitaplar ve
kitapçılıkla geçti. Bundan 15 yıl önce Türkiye'de yazılan ve basılan konular
belliydi. Avrupa’da ve Dünya’da ise sonsuz çeşitlikteydi. Ama şimdi Türkiye'de
de durum aynı. Bence Agafya Amerika'da yazılmış olsaydı aynı hafta filmi
çekilirdi. Artık Türkiye'de de birçok kitap bir proje olarak ortaya çıkıyor.
Kitabında modası var. Dönemi var. Örneğin şu dönem daha çok sosyal medyada var
olan kişilerin kitapları öne çıkıyor.
-Edebiyat dünyasında takip ve takdir
ettiğiniz kitaplara-yazarlara kimleri örnek gösterebilirsiniz?
√ Ben çok okuyan
birisiyim. Arka kapakta demiştim. Benim için ne mutluluktur ki hayatımı kitap
okuyarak kazanıyorum. Hatta şunu da samimi olarak söyleyebilirim, 40
yaşımda çıktı ilk kitabım, yazmamın asıl nedeni yazarken daha verimli kitap
okuduğum içindir. Neyse bu uzun hikâye. O yüzden çok fazla sevdiğim yazar ve
kitap var. Şöyle diyebilirim Cumhuriyet başlangıcından bu güne kadar ki tüm
önemli Türk romanlarını en az hem de ikişer kez okumuşumdur. Ama benim için çok
çok önemli olanları da vardır tabii. Mithat Cemal Kuntay- Üç İstanbul. Ahmet
Hamdi Tanpınar- Saatleri Ayarlama Enstitüsü. Peyami Safa'nın tüm
kitapları. Tarık Buğra- Küçük Ağa. Ama en önemli yer her zaman Türk
Romanında Reşat Nuri Güntekin’dedir bende. Adalet Ağaoğlu’nun Bir Düğün Gecesi,
Ölmeye Yatmak, Sarı Mercedes. Sabahattin Ali'nin tüm kitapları. Sait Faik
Abasıyanık hastasıyımdır, dönüp dönüp okurum. Erhan Bener'in Yalnızlar.
Saymakla bitirmemin olanağı yoktur. Dünya edebiyatının da tüm önemli eserleri okumuşumdur.
Birde ben çeşitli okurum. Polisiye’de okurum, tarihte, ajan romanında bilim
kurguda. Ama Fantastik edebiyat tek okumadığımdır.
-Bir sorumu yazarların, kitapların
dünyasının dışına taşımak istiyorum. Malumunuz üzere, yaklaşan seçimler var.
Siz Türkiye'de seçim sürecinin doğru ilerlediğini ve yönetildiğini düşünüyor
musunuz?
√ Ben kendi çizgimi net
olarak söyleyenlerdenim. Birçok okurum diyor ki; "Ertürk bey siz
edebiyatla ilgilenin siyaset yapmayın.." hal bu ki bu hayatın
içindeyseniz, her yerinde varsınız demektir. Siyaset bir yaşama ve düşünme
şeklidir. Yaşadığım ve düşündüğüm sürece siyaset yaparım ben. Ama bir partide
olmazda açıklamalarımla, aklımın erdiğince yaparım. Oy meselesine gelince
maalesef oy kullanmıyorum. İstanbul’da yaşıyorum, şimdi gidip Kadir Topbaş’a
oyumu vermem ama ne yapayım karşısındaki Sarıgül’emi vereyim. Vermem. Hepsi
üçkâğıtçı hırsız ve olmak zorunda. Şimdi adam seçim için trilyonlarca para
harcayacak... Ve onu bizden çıkarmayacak fitil fitil. Suratlarına bakın sadece
Kadir Topbaş veya Sarıgül, gerçekten sadece iyilik olsun diye bu paraları
yatıracak tip varsa bende kendimi köprüden aşağı atarım. Ne zaman gerçekten bir
halk adamı çıkar ona oyumu veririm.
-Agafya.. Kitapta erkeklerin aklını
başından alan ve kendine Aşık eden bir kadın. Sizce Aşk nedir Ertürk Bey?
Türkiye'de Aşk doğru algılanıyor mu? Yoksa pek çok insan ruhsal boşluğunu
dolduran insan ile yaşadığı anları Aşk mı zannediyor?
√ İşte zor soru budur.
Aşk ilk insandan bu yana var olan bir şey. Elbette var, elbette muhteşem bir
şey. Ama şu an inanın ki toplumda aşk diye tarif edilen şeylerin aşkla alakası
yok. Bu kadar kadın cinayeti olur mu aşk yaşayan bir toplumda. Hepsi
hastalıklı, herkes maskelerle dolaşıyor. Maskelerin olduğu bir yerde aşk olur
mu? Aşk çırılçıplak olmak demektir.
-Ve son sorum.. Kitabınızda beğendiğim
pek çok husustan birisi de kitabın farklı baskısıydı. Çok daha kitapsı.. Ve siz
şu sıralar yeni kitap hazırlığına başladığınızı belirttiniz. Yeni kitabınızla
ilgili birkaç ipucu alabilir miyiz sizden?
√ Eeeee.. Yayıncı olunca
kapak, kapakta kullanılan kâğıt, işçilik... Her şey tek tek düşünüldü tabiii.
Çok Amerikanvari bir kitap oldu.
Yeni kitaba gelince yukarıda ki soruya
yanıt arayacağım aslında.. Aşk nedir? 10 tane aşk öyküsünden aşkı
sorgulayacağız...
Kitabı Satın Almak İsterseniz: Agafya
Kitabı Satın Almak İsterseniz:Ateş, Güneş ve Ada
Yorum Gönder