Aslan
  Hani çok meşhur bir söz var ya 'Olmak ya da olmamak..' diyen, işte tam da o haldeyim. Hoş bu sözde kastedileni ne zaman düşünsem salt -var olmak- olarak düşünemiyorum. Hep aklıma oradaki 'Ol'mak' kelimesi var olmak değil de Maslow'un hiyerarşi teorisinde belirttiği 'olmak' yani artık insan olmanın, var olmanın ötesinde kendinde olanı keşfetmek ve o mertebeye erişmek ve bunun neticesinde hayata belkide olman,bakman gereken yerden bakmak.


 Bende tam bu haldeyim. Sevmeyi denediğim kimseyi sevemiyorum. Normalde mesela bir kitap okuyacağım zaman kitabın adına,yazarına bakarım, ona göre okurum. Gelişigüzel çok nadir olmuştur okumalarım. Bir hanım yazar var, kendisiyle iki defa karşılaşma durumu olacaktı ki özellikle 2.si olsa çok sevdiğim bir yerde çok sevineceğim bir şekilde olacaktı. Karşılaşamadık. Ama kendisini insani olarak sevmeyi denedim. Yok olmuyor, diğer tüm insanlarda olmadığı gibi.

  Eskiden olsa sevemediğim birkaç kişi olursa 'Kalbimde bu insana karşı hiçbir şey hissetmiyorum.' ya da 'İçim ısınmadı' der geçerdim. Çünkü sevdiğim insanlar vardı. Ama şimdi hiç kimseyi sevemiyorum. Bu durumda bana çok garip geliyor. Sevmeyip de kızsam, saysam, sövsem hadi diyeceğim içimde öfke var kızgınlık var, çünkü bu da bir his. O da yok. Tamamen hissizlik hali mi bilmiyorum. Sevmeyi denediğim kim varsa bir yerden sonra ağacın köklerinden uzayıp da kırılan ince bir dal gibi çat kırılıyor. Orada kalıyor. 

  Oysa ben severdim. Birini hayatıma dahil etmişsem, içimden gelerek onu severdim. Şimdiyse kimseyi sevememek hali içerisindeyim. 


Not:Burada bahsi geçen sevmek aşk dolu sevmek değil, insan olarak sevmek. karşındakini o olduğu için sevmek, hepsi bu.